FİBROKİSTLER GÖĞÜS KANSERİNE DÖNÜŞÜR MÜ? 

     Meme kanserinin teşhisini geciktirebilir!

     Endişelenmeyin fakat denetimleri bırakmayın! 

     Bu kistlerde tertipli takip kaide, çünkü… 

Memede oluşan ağrı ve bazen kitlenin ele gelmesiyle kendini aşikâr eden fibrokistik değişimler, göğüste en sık görülen sıkıntıların başında yer alıyor. Hormonların tesiri nedeniyle bilhassa 30-40 yaş ortasındaki bayanlarda gelişen fibrokistik değişimlerdeki ağrılar her adet döngüsüyle birlikte tekrarlıyor. Göğüste görülen fibrokistlere bağlı problemler birtakım bayanlarda çok hafif gelişirken, kimilerinde ise günlük hayatı olumsuz etkileyecek kadar şiddetli olabiliyor. Yaklaşık her iki bayandan biri, ömrünün bir periyodunda fibrokistik değişimden kaynaklanan şikayetler nedeniyle tabibe başvurma muhtaçlığı duyuyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Emel Özveri, fibrokistik değişimlerde tertipli denetimlerin aksatılmaması gerektiğine işaret ederek, “Toplumdaki yaygın inanışın tersine, fibrokistik değişiklikler genelde göğüs kanserinin gelişmesinde bir risk oluşturmuyor. Kolay kistler değerli bir sıkıntıya yol açmadıkları için hastanın rutin denetimlerini yaptırması kâfi geliyor. Kompleks fibrokistik değişimler ise makus huylu kitlelerle karışabiliyor, bu nedenle yakın takibin ihmal edilmemesi gerekiyor” diyor.  

 

Hastalık değil göğüste oluşan bir değişim

Fibrokistler aslında hastalık değil, göğüste oluşan bir değişim olarak tanımlanıyor. Östrojen ve progesteronun tesiriyle süt üreten hücrelerde adet devrinin başından itibaren artış ve gelişme yaşanıyor. Hamilelik oluşmazsa göğüste artan hücreler yıkılıyor ve bu hücrelerin tamiratı sırasında hasar, bir öteki deyişle fibrozis gelişebiliyor. Birebir vakitte göğüsteki süt bezleri sıvı salgılıyor. Süt kanallarındaki değişimlerden ötürü bu sıvı geri emilemezse kist denilen sıvı dolu keseler oluşuyor.

 

En tipik belirtisi göğüste gelişen ağrı! 

Fibrokistik değişikliklerde en sık görülen şikayet, göğüs ağrısı oluyor. Ağrı bilhassa adet döngüsünün ikinci yarısında başlıyor ve adet sürecinde hafifliyor. Ağrının nedeni ise adet periyodunda bedende gelişen hormonal değişimler oluyor. Göğüste su tutulmasına bağlı olarak dolgunlukla birlikte ağrı da şiddetleniyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Emel Özveri, göğüste fibrokistik değişikliğin bir öteki değerli belirtisinin ele gelen kitle olduğunu vurgulayarak, şöyle devam ediyor: “Bu kitleler sıvıyla dolu oldukları için yumuşak yoğunlukta oluyorlar. Genelde adet öncesi devirde göğüste yoğunluk artıyor ve ele sertlik geliyor. Şayet adet devri bittiğinde bu sertlik kaybolmazsa doktora başvurmak gerekiyor. Çünkü bu belirti göğüste fibrokistik değişimin değil, makûs huylu bir tümörün habercisi olabiliyor.”  

 

Meme kanserinin teşhisini geciktirebilir! 

Fibrokistik yapılar çoğunlukla milimetrik boyutta olsalar da 6-7 cm boyutuna da ulaşabiliyor. Fibrokistik değişimler göğüs kanseri için risk oluşturmuyor. Lakin ağrı şikayetine yol açmalarının yanı sıra teşhis için başvurulan mamografi üzere radyolojik imajların de kalitesini bozabiliyor. Münasebetiyle bu hastalarda ayırıcı teşhis için göğüs MRI (Magnetic Resonance Imaging) üzere görüntüleme sistemine ve iğne biyopsisi tekniğine başvurmak gerekebiliyor. 

 

Tedavi gerekmese de takip şart! 

Memede oluşan fibrokistik değişikliklerde cerrahi müdahaleye çoğunlukla gereksinim duyulmuyor. Tedavi, hastanın ağrı yakınmasını hafifletmeye yönelik oluyor. Sistemsiz adet sorunu varsa ağrı şikayeti artıyor. Hasebiyle adetlerin ilaç tedavisiyle düzenlenmesi ağrının hafiflemesini sağlıyor. Bilhassa şiddetli ağrı yakınmasında çay, kahve, kolalı içecekler ve çikolata tüketiminin de azaltılması gerekiyor. Çünkü bu besin ve içecekler kafein ve kimyasal içeriklerinden ötürü ağrıyı tetikleyebiliyor. Ele gelen büyük ağrılı kistler ise enjektör yardımıyla boşaltılabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı