Her baba-çocuk münasebetinin farklı olduğunu belirten uzmanlar, baba figürünün çocuk gelişiminde hayati değere sahip olduğunu vurguluyor. Baba ile kurulan kaliteli münasebetin çocuğun zihinsel gelişimi ve akademik başarısına olumlu yansıdığını kaydeden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, ruhsal bozuklukların temelinde sıhhatsiz ebeveyn münasebetlerinin kıymetli rol oynadığına dikkat çekiyor. Nurmedov ayrıca otoriter babaların çocuklarının da içine kapalı, karamsar ve telaşlı büyüdüğünün altını çiziyor.
Üsküdar Üniversitesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, baba figürünün çocuk gelişimi ve eğitimindeki değerine dair açıklamalarda bulundu.
Babanın çocuk gelişiminde hayati kıymeti var
Her baba-çocuk alakasının farklı olduğunu söyleyerek kelamlarına başlayan Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “Bu münasebet babaların ferdî tecrübe, eğitim, kültürel miras ve tercihlerine bağlı olarak değişebilir. Bir babanın çocuk gelişiminde hayati ehemmiyeti vardır.” diyerek çocuğun hayatında baba figürünün ehemmiyetine dikkat çekti.
Baba ile yakın ve kaliteli alaka, zihinsel gelişim ve akademik muvaffakiyet için önemli
Babanın çocuğun gelişimindeki rolünün sınırlandırılamayacak kadar geniş bir yelpazede değerlendirilebileceğini belirten Nurmedov, “Temel olarak bir babanın çocuğun gelişiminde model olma, disiplin ve hudut koyma, talim ve terbiye, sorumluluk alma ve sorumluluk paylaşımı, cinsel eğitim, sevgi ve duygusal bağ kurma üzere rolleri var. Ayrıyeten, yapılan araştırmalar babası ile yakın ve kaliteli alaka içinde olan çocukların zihinsel gelişiminin ve akademik muvaffakiyetlerinin olumlu istikamette etkilendiğini gösteriyor.” diye konuştu.
Otoriter babanın çocuğu içine kapalı, karamsar ve telaşlı büyür
Otoriter bir babanın hem çocuğun ruhsal gelişimini hem de konut ömrünü epeyce olumsuz etkileyeceğinin altını çizen Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “Çocuk hayatı boyunca bunun izlerini taşır. Otoriter bir baba buyruk verir ve harfiyen uygulanmasını bekler. Çocuklarla karşılıklı irtibata kapalıdır. Muhalif tüm fikirlere karşıdır. Kural ve talepleri katı ve katidir. Çocukların özerkliği minimaldir. Bu türlü bir babanın çocuğu içine kapalı, karamsar ve kaygılı büyür.” dedi.
Kız çocuklarının ergenlik ve yetişkinlik periyodunda pasif ve bağımlı kişilik özellikleri sergilediğini, erkek çocuklarının ise agresif ve asi olduklarını kelamlarına ekleyen Nurmedov, “Çocuklar ergenlik devrinde umursamaz maskesi altında bağımlı kişiliği, tedirginlik ve kararsızlığını gizlemeye çalışırlar. Bu nedenle otoriter babaların çocuklarında başkaldırı sık görülür. Bayan danışanlarım otoriter baba figüründen bahsederken ‘bir an evvel şu meskenden kaçsam da kurtulsam hayali ile büyüdüm. Kaçtım da ne oldu? Evlendiğim kişi babamın birebiri oldu çıktı karşıma’ der.” formunda konuştu.
Psikolojik bozuklukların temelinde sıhhatsiz ebeveyn alakaları kıymetli rol oynar
Bugün psikiyatri ve psikolojide baba-çocuk bağının izi olmayan bir bozukluk ya da hastalığın neredeyse hiç olmadığını belirten Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Başta bağımlılık olmak üzere, kişilik bozuklukları, yeme bozuklukları, toplumsal fobi ve telaş bozuklukları ve öteki bozukluk tiplerinin temelinde sıhhatsiz ebeveyn münasebetleri değerli rol oynar.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
